Tekstil sektörünün küresel devi “Zara” ve Prensip sahibi olmanın önemi..
İnsanlar hayatları boyunca inandıkları değerler uğruna yaşarlar. Bir bireyin inandığı değerlerin doğruluğuna bir başka birey katılsın veya katılmasın, bu bir sonuç değiştirmeyecektir. İnsanlar ideallerinin peşinden koşarken, inandıkları değerler ve prensiplerin rotasından giderek gerçekleştirmeye çabalarlar.
Peki, değerler ve prensipler üzerinden gidilen bu rotanın varış noktası her zaman ideallerimize ulaşmayı sağlar mı?
Cevabı çok net söyleyebiliriz; tabi ki her zaman değil!
Ama bazen bazı yaşam hikayeleri ideallere ulaşırken, bazı prensiplerin yıllar geçse de, ideallere ulaşılsa da, değişmeyeceğini göstermektedir.
Yaşamımızı sürdürebilmek ve günlük ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için sürekli tüketime meyilliyizdir. Su içerken, yemek yerken, alışveriş yaparken, kıyafet alırken, işyerinde çalışırken, hatta ve hatta nefes alırken bile doğal kaynak tüketerek bu süreçe dahil oluruz. İnsanoğlu yaşayabilmek için tüketmek zorundadır. Zaten kısıtlı kaynaklar, tüketim ve insan; Ekonomi Sosyal Bilimini ortaya çıkaran en önemli etkenlerden birkaçıdır. Gün içinde sürekli bir mal veya hizmeti tükettiğimiz için, tüketilen mal veya hizmetin kim tarafından, nasıl üretildiğini, nasıl dağıtımının yapıldığını ve bunun gibi bazı soruları hiç sorgulamayız. Çünkü bu soruları sorgulamak ve cevaplarını aramak hem o an için önemsiz gelecek hem de zaman kaybı olarak görülecektir. Sonuçta zamanımız da kısıtlı değil mi? 🙂
Bazı tükettiğimiz mal ve hizmetler bizi bu soruları sorgulamaya iter çünkü birey veya toplum olarak o kadar tüketmeye başlanır ve öyle başarılı olurlar ki artık ilgi çekmeye başlarlar.
“Zara” da bunlardan biri.. Sadece ülkemizde veya gelişmekte olan ülkelerde değil, 93 ülkeye yayılmış bir “hızlı moda canavarı”..
Hikayenin başrolü, Amancio Ortega Gaona, 1936 yılında İspanya’da 60 kişilik bir köyde doğdu. 14 yaşında ailesiyle birlikte yine İspanya’nın A Coruna eyaletine taşındı. Birgün okul sonrası annesiyle bir mağazaya giren Ortega’nın şahit olduğu bir olay onun okulu bırakmaya karar vermesine neden oldu. Annesi veresiye bir şeyler almak istedi fakat aldığı cevap olumsuzdu. Bu hadise onu çok aşağılanmış hissettirdi ve o andan itibaren hayatı değişecekti. Okulu bıraktıktan sonra bir konfeksiyonda çırak olarak çalışmaya başlayan bir çocuğun idealleri ve prensipleri şuan ki dünya devini yarattı. Konfeksiyonda çalışırken tüketici davranışlarını analiz etmeye çalışan Ortega, iki hususun satışta çok etkili olduğunu farketti;
- Tüketici ne talep ederse onu üretmeli
- Teslimat rakiplerinden her zaman daha hızlı olmalı
Bu hususları hayatı boyunca prensip edinmeye ve ideallerinin peşinde koşacağı yolda prensiplerine bağlı kalmaya özen gösterdi. Birkaç yıl sonra konfeksiyondan ayrılan Amancio Ortega Gaona, evde kendi başına diktiği ürünleri satmaya başlamıştı. 1966 yılında Rosalía Mera ile evlendi ve evde beraber kıyafet dikip satmaya devam ettiler. 1975 yılında yaşadıkları eyalette ilk dükkanını açan Ortega ve eşi dükkanlarına yıllar içinde dünya markası olacak o ismi koydular: “ZARA“…
Birinci yılın sonunda işler yolunda gidiyordu ama Ortega bir eksiklik farketti. Teknoloji çok mühimdi ve kesinlikle teknolojiyi firmasının işleyişine monte etmeliydi. Bu düşünceyle, firmaya bu alanda uzman bir profesör ve ekip transfer ederek eksikliğini gidermeye başladı. Zamanla, ülke içinde farklı şehirlerde yeni mağazalar açan Ortega ilk yurtdışı atağını Portekiz’le yaparak küresel anlamda büyüme hedefini açıkça belli etmişti.

1985 yılında Inditex şirketler topluluğunu kurarak Zara’yı Inditex’e dahil etti. Sonrasında zamanla Inditex; Bershka, Pull&Bear, Massimo Dutti, Stradivarius, Oysho, Zara Home ve Uterque gibi isimleri de bünyesine katarak dünyanın en büyük tekstil firması olmayı başardı.
Yoğun olarak orta sınıf tüketicileri hedef alan Zara zamanla alt ve üst sınıf tüketicilere de ulaşmayı başardı. Geçmişten günümüze fiyat olarak diğer büyük markalara göre uygun olan ürünlere sahip olan Zara; seri üretim, tüketiciye hitap eden ürünler, hızlı moda takibi ve hızlı teslimat gibi avantajlar ile büyümeye devam etmektedir.
Sektörleri farklı olsa da “Zara”nın bir anlamda otomotiv sektörünün en büyük firması olan Volkswagen’e benzediğini düşünüyorum. VW’nin de sektöründe genişleyici politikası ve hitap ettiği tüketici klasmanı açısından benzerlikler bulunduğunu görebiliriz. Inditex’in aynı sektördeki birçok markayı bünyesine dahil etmesi gibi VW’de yine kendisi gibi otomotiv sektöründe faaliyet gösteren Audi, Lamborghini, Skoda, Bentley, Bugatti, Porsche, Ducati, Scania, Man, Seat gibi markaları da zaman içinde bünyesine katarak birçok tüketici segmentine ulaşmayı başardı.
Zara’ya dönecek olursak; zaman geçtikçe genişleyici politikasını devam ettirerek ve 93 ülkede (Türk pazarına girişleri 1991) 7300’den fazla mağaza açarak 2013 senesinde 23 milyar 311 milyon ciroya ulaştı. Tüm giderleri düştükten sonra 2013 için net kar 3 milyar 161 milyon dolardır. Bahsettiğimiz 7300 mağazanın tamamına yakınını Inditex yönetmektedir ki firma olarak franchise vermeyi benimsemeyen bir yönetim biçimine sahiptirler.
Rakamlar, prensipler, idealler ve diğer bilgilerin sıkıcı olduğunu düşünenler için MÜJDE! Magazinsel bir nokta üzerinden konumuza devam ediyoruz.
1966 senesinde evlenen ve Zara için el ele emek veren çift beraber başladıkları bu yola 1986 yılında ayrılarak nokta koydular. O evlilikle beraber ortaya çıkan bu küresel marka, yaşanan üzücü hadiseye rağmen yoluna büyüyerek devam etmeyi başardı.
Yaklaşık 40 45 senelik bir zaman dilimi içerisinde çıraklıktan dünyanın kişisel servet bakımından ilk 10’daki sırasını almayı başaran Amancio Ortega Gaona Zara’nın ilk dükkanından itibaren prensiplerini yanında taşımaya özen gösterdiğini uyguladığı işletme yöntemleriyle görmekteyiz. Zara’nın ilk yılının ardından teknolojinin önemini vurgulayıp firmasının tüm alanlarına entegre etmeye karar veren ve teknoloji ile her dönemde şirketler topluluğuna atak yaptırmayı hedefleyen Ortega 2018 yılında Forbes dergisi ile açıklanan dünyanın en zengin ilk 10 kişisi arasına girerken tekstil sektöründen gelen yalnızca iki kişiden biriydi. Kalan 8 kişinin 6’sı teknoloji alanından gelen firmaların kurucuları olarak Ortega’nın vizyonunu göstermektedir.
Merak edenler için 2018 Forbes kişisel servet ilk 10:
- Jeff Bezos (Amazon) : 112 milyar dolar
- Bill Gates (Microsoft) : 90 milyar dolar
- Warren Buffet (yatırımcı) : 84 milyar dolar
- Bernard Arnoult ve ailesi (Louis Vuitton) : 72 milyar dolar
- Mark Zuckerberg (Facebook) : 71 milyar dolar
- Amancio Ortega Gaona (ZARA, Inditex) : 70 milyar dolar
- Carlos Slim Helu (Meksika telekominikasyon) : 67,1 milyar dolar
- Charles Koch (Amerika tabanlı özel firma) : 60 milyar dolar
- David Koch (Amerika tabanlı özel firma) : 60 milyar dolar
- Larry Ellison (Oracle) : 58,5 milyar dolar
Bu listeden de görebildiğimiz üzere teknoloji son yıllarda büyük bir atak yaparak ilk 10’daki sayısını git gide arttırmaktadır. Bu liste aslında bize girişimcilik ruhunun, teknolojiyle bir araya geldiğinde ne kadar çabuk gelişme kaydedebileceğini kanıtlıyor.
2017 yılında internet üzerinden yapılan satışların %41 artarak toplam satışların %10’una ulaşması firmayı heyecanlandırarak yeni aksiyonlar almasına sebep oldu. Zara geçtiğimiz günlerde yayınladığı bildirisinde; 2020 yılına kadar tüm ürünlerini internet üzerinden (online) satışa sunacağını açıkladı ki bu aslında 93 ülkeye yayılmış bir markanın artık dünyada ulaşamayacağı müşteri olmayacağı anlamına geliyor. Böylece Inditex; Ortega’nın ideolojisi ve çağın gerekliliklerini harmanlayarak teknolojinin şirketler topluluğunda ki konumunu ve önemini vurgulamaya devam ediyor.

Verdiği emeklerin karşılığını alabilmenin huzuruyla 2011 yılında holdingindeki görevinden emekliliğe ayrılan Amancio Ortega Gaona, 2001 yılında 2. evliliğini yaptığı eşi Flora Perez ile Coruna’da sıradan bir apartman dairesinde yaşamaya başlamıştır.
Prensip sahibi olmanın ve değerleri uğruna hareket etmenin beraberinde başarı getirme garantisi olmadığı gibi, doğru analizlerle, doğru prensiplerle ve biraz da şansla başarının gelme ihtimalinin arttığı düşünmek absürt olmayacaktır. İnandığımız yola çıkarken yanımıza aldığımız o değerler ve prensipler, yolun iki farklı yöne ayrıldığı noktalarda bize rotamızı gösterecek pusulamız olacaktır.