Faiz Kararının Ardından!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politika Kurul toplantısının ardından açıklanan politika faiziyle önemli bir belirsizliği de geride bıraktık.

Zor bir yılı yavaş yavaş geride bırakan Türkiye ekonomisinde gündemi yoğun bir şekilde meşgul eden en önemli başlıklar arasında bulunan politika faizi son üç toplantıda toplamda 1000 baz puan (%10) oranında aşağı çekilerek %24’ten %14’e indirildi.

Enflasyonun nispeten düşük orana (%9.26) inmiş olmasının yanında Suriye’nin kuzeyinde yürütülen Barış Pınarı Harekatı’nın önce ABD ve ardından Rusya ile varılan mutabakatların ardından durdurulmuş olması Türk lirası üzerindeki baskıları bir nebze de olsa hafifletti. Varılan mutabakatların ardından Trump’ın Türkiye üzerinde uygulanan yaptırımları kaldırmasıyla rahat bir nefes alan merkez bankası gerilimin düşmesini fırsat bilerek beklenenin üzerinde faiz indirimi uyguladı ve politika faizini %16.5’tan %14’e çekti.

Ekonomideki ticari aktivitenin hızlanması açısından kıymetli bir yeri olacak olan düşen politika faizi yalnız başına fayda sağlayabilecek bir başlık olarak görülmüyor. Önceki makalelerim de de değindiğim gibi faizler aşağı çekilirken Türk lirasının dövize karşı değerini muhafaza edebilmenin yanında enflasyonu da kontrol altında tutabilmek, yani özetle ekonomideki fiyat istikrarını sağlayabilmek merkez bankasının başlıca görevlerinden biri olarak biliniyor. Acele hareketlerin kısa vadede olumlu etkileri az veya çok mutlaka olacaktır fakat orta ve uzun vadede fiyat istikrarını kontol edememe ihtimalini hesaba katmak gerekiyor. Enflasyonun başını yukarı döndürmesini engelleyen önlemlerin başında gelen politika faizini hızlıca aşağıya çekmek, özellikle ithalata dayalı ekonomilerde sıkıntı yaratabilir.

Faiz kararının ardından USDTRY’nin tüm olumlu sonuçlanan mutabakatlara rağmen yönünü yukarı çevirmesi faiz oranının piyasa beklentilerinden fazla indirildiğini gösteriyor.

Yıllar öncesinde İngiltere Merkez Bankası’nın da ekonomik danışmanlığını yapmış olan Charles Goodhart tarafından öne sürülen ve zamanla Goodhart yasası olarak ekonomi bilimi dünyasında yer etmiş olan bir felsefik düşünce Türkiye’de odaklanılmış olan yüksek enflasyon sorunu için güzel bir örnekleme olarak görülebilir.

Goodhart yasasına göre, bir ölçüt (örneğin enflasyon oranı) hedef haline getirildiği zaman o ölçüt iyi bir ölçüt olmaktan çıkar. Bir başka deyişle; tek bir göstergeyi hedef haline getirmek, ve o göstergeyi hedef noktasına bir an önce ulaştırabilmek için acele politikalar uygulamak diğer önemli ölçekleri (kur, faiz, enflasyon, piyasa dengeleri, fiyat istikrarı vs.) yerinden sarsabilir, olumsuz etkilere sebep olabilir.

Bu durumda yetkililerin faizleri indirirken orta ve uzun vadede enflasyonu da hedefe çıpalayarak tekrar yükselmesine ve oluşabilecek kur şoklarına karşı çeşitli önlemler almış olmalarını umuyorum.

Günümüzde birçok gelişen ve gelişmekte olan ülke düşük enflasyon derdiyle cebelleşirken, ülkemizin bir daha yüksek enflasyon sıkıntısı ile karşılaşmaması en büyük dileğimdir. Ekonomi biliminde belirsizlik ve yüksek volatilite sıcak paranın en büyük düşmanları olarak göze çarpıyor. Sağlam adımlarla sağlam bir ekonomiyi yaratarak, istihdamı arttırıp müreffeh bir geleceği yakalayacağımıza inanıyor ve diliyorum.

Eğer beğendiyseniz, lütfen paylaşınız...

Mehmet Cihat Altay

4 thoughts on “Faiz Kararının Ardından!

  1. Enflasyonun başını yukarı döndürmesini engelleyen önlemlerin başında gelen politika faizini hızlıca aşağıya çekmek, özellikle ithalata dayalı ekonomilerde sıkıntı yaratabilir.

    1. Öncelikle yorumunuz için teşekkürler. Cümlede belirttiğinizin tersi bir anlam bulunmuyor.

      Makalede yazmış olduğum ve sizin de belirtmiş olduğunuz cümlede politika faizinin yüksek enflasyona karşı önemli bir tedbir olduğunu ve önemli tedbir olarak görülen politika faizini seri bir şekilde aşağıya çeken ithalata dayalı ekonomilerin sıkıntı yaşayabileceğini bahsetmiştim.

      Sorunuz ve yorumunuzda belirttiğiniz gibi, evet, politika faizinin gereken seviyeden düşük olması enflasyonu yukarı yönlü tetikler.

  2. Enflasyonun başını yukarı döndürmesini engelleyen önlemlerin başında gelen politika faizini hızlıca aşağıya çekmek, özellikle ithalata dayalı ekonomilerde sıkıntı yaratabilir.” Bunu biraz daha açabilirmisiniz ; politika faizinin düşük olması piyasaya daha fazla para arzı anlamına gelmiyor mu bu da daha fazla ve ucuz paranın dolaşıma girmesi enflasyonu yukarı yönlü olarak etkilemez mi?”

    1. Öncelikle yorumunuz için teşekkürler. Cümlede belirttiğinizin tersi bir anlam bulunmuyor.

      Makalede yazmış olduğum ve sizin de belirtmiş olduğunuz cümlede politika faizinin yüksek enflasyona karşı önemli bir tedbir olduğunu ve önemli tedbir olarak görülen politika faizini seri bir şekilde aşağıya çeken ithalata dayalı ekonomilerin sıkıntı yaşayabileceğini bahsetmiştim.

      Sorunuz ve yorumunuzda belirttiğiniz gibi, evet, politika faizinin gereken seviyeden düşük olması enflasyonu yukarı yönlü tetikler.

Mehmet Cihat Altay için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir