Dünya Gündemi ve Altın!
Küresel piyasaları meşgul eden gündem başlıkları bir günde çiçek açtıracak bir şekilde karşımıza çıkarken yalnızca birkaç saat içerisinde piyasaları soldurabiliyor. Küresel ekonominin de yavaşlamasıyla beraber birçok cepheden kötü haberlere maruz kalan piyasalar çok zorlanıyor olsa da tüm bu çalkantılı gündeme rağmen ayakta kalmaya çalışıyor.
Riskler..
Yeni Başbakan Boris Johnson’ın etkisiyle Brexit konusunun tekrar kızıştığı, Amerika-Çin ticaret müzakerelerindeki gerilimin ve Hong Kong protestolarının en üst raddelere ulaştığı son haftalarda borsaların yine kırmızılara büründüğüne, altının $1.550/ons seviyesini aşarak Nisan 2013’ten bu yana en üst seviyeye ulaştığına şahit olduk.

Yüz Yüze Müzakerelere Devam Kararı..
2 Eylül itibariyle küresel piyasalarda risk iştahının kaçmasına sebep olan başlıklarda gerilimi azaltan gelişmelerin yaşanmasıyla beraber göstergeler şimdilik tersine döndü. ABD Başkanı Donald Trump ve Çinli yetkililerin yüz yüze müzakerelere Ekim ayında Washington’da devam edeceklerini açıklamaları tüm dünyaya derin bir nefes aldırdı.
Normal şartlarda müzakerelerin bir ay sonra devam edecek olması, piyasalardaki belirsizliğin bir ay daha devam edeceği anlamına geliyor. Bu bakış açısıyla, yüz yüze görüşmelerin bir ay sonra başlayacak olması her ne kadar negatif bir gelişme gibi gözükse de aslında piyasalar için pozitif bir gelişme olarak yansıyor.
Bu gelişmenin, belirsizliğin uzamasına rağmen piyasalara olumlu yansımasının ise tek bir sebebi var: iki ülke arasındaki ticaret müzakerelerinde edinilen acı tecrübeler!
Geçtiğimiz ay, yüz yüze gerçekleştirilen müzakerenin hemen ardından ABD Başkanı’nın, müzakerelerin olumlu bir şekilde devam ettiğini belirttiği twitte, her şeye rağmen gümrük vergilerini artırdığını açıklamasını unutmak küresel piyasalar için zaman alacak.
Trump’ın başkanlık makamındaki özellikle ikinci yılından itibaren, bir aşağı-bir yukarı sert dalgalanmalara maruz kalan ve buna alışan piyasalar, artık ne yükseliş ne de düşüş hareketlerinin iki gün bile sürmemesine şaşırmıyor hale gelmiş durumda.
Bu sebeple, yüz yüze görüşmelerin yeniden planlanmış olması bir yana bir ay sonraya programlanmış olması da piyasalara olumlu yansıdı. Burada elde edilen ise; olumlu gelişme ile birlikte nispeten daha az gerilimli geçirileceği beklenen bir ay!
Gerilimin tırmandığı ve ABD-Çin arasındaki müzakereleri bile etkileyebilecek önemdeki bir husus olan Hong Kong Protestolarındaki gerilim son günlerde Hong Kong yönetiminin protestoların ana sebebi olan yasa tasarısını geri çekiyor olmasıyla hafiflemiş, piyasalar rahatlamış, risk iştahı nispeten artmış durumda.
Ralli Yapan Altın, Son Günlerde Düşüş Yaşadı!
Özellikle bu gibi olumlu gelişmelerin yaşanması ve ABD’den gelen verilerin güçlü olması ile artan risk iştahı, son yılların zirvesine tırmanan güvenli liman altının göreceli sert bir şekilde düşüş yaşamasına neden oldu.

Her ne kadar ticaret müzakerelerinin orta vadede antlaşma ile sonlanacağı hakkında inancımı korusam da kısa vadede antlaşmanın imzalanma ihtimalinin düşük olması, altında yaşanan rallinin (zaman zaman düşüş yaşasa da) uzun bir süre daha devam edeceğinin sinyallerini veriyor.
Ticaret müzakerelerinin uzun bir süre daha devam edeceği beklentisi, küresel ekonominin yavaşlaması, risk iştahının azalması, dünyanın dört bir yanından ardı ardına gelen faiz indirimleri ve merkez bankalarının altın rezervlerini son zamanlarda yoğun bir şekilde artırıyor olmaları gibi gelişmeler, altındaki bu yükselişe destek olan başlıklar olarak göze çarpıyor. Tüm bu gelişmeleri göz önüne aldığımda ve faiz indirimlerinin tüm dünyada bir süre daha devam edeceğini varsaydığımda altın için kısa ve orta vadede olumsuz bir bakış açısına yönlendirecek mühim bir gelişme bulunmuyor.