Aralık 2019: FED, AMB, TCMB Faiz Kararları!
Erdoğan-Trump Washington Görüşmesi ve Dolar/Tl!
13 Kasım’da Washington’da gerçekleşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump görüşmesinin ardından tüm gözler USDTRY’ye çevrilmişti. Görüşmenin gerçekleşmesine saatler kala 5.78’lerden aşağıya doğru sarkan USDTRY 5.73’lere kadar yönelse de görüşmenin hemen ardından 5.76 seviyelerine doğru geri dönüş yapmıştı.

Kurdaki bu geri yükseliş hareketinin ana sebebi olarak ise piyasaların görüşmeye gereğinden fazla beklenti pompalamış olduğunu belirtmekte fayda var. Görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında istediğini alamayan piyasalar, paritenin görüşme öncesindeki seviyesine yani yukarı yönelmesine sebep oldu.
Özellikle Asya borsasının açılmasıyla yükselişe geçen kur hareketi pek de uzun sürmedi. Görüşmenin ertesi günü yerel piyasaların açılması ve ABD senatörü Lindsay Graham’ın ABD senatosuna sunulan Ermeni yasa tasarısını bloke etmesiyle Türk lirası tekrar güçlenme sinyalleri vermişti.
Başkanlar düzeyindeki bu görüşmede her ne kadar politik, jeopolitik yada ekonomik bir anlaşma açıklanmasa da iki ülke arasındaki gerilimin süresi belirsiz de olsa düşmesine önemli derecede katkı sağladı. Bu perspektifte görüşmenin ehemmiyetine dikkat çekmekte fayda var.
Son günlerde ~5.70 seviyelerindeki stabil seyrine devam eden USDTRY, TCMB, FED ve Avrupa Merkez Banka’larının (AMB) yaklaşan para politikaları kurul toplantılarında verecekleri faiz kararları arifesinde önemli bir patikaya giriyor ki bu dolar/tl paritesinde hafif ve yukarı yönlü hareketlenmelere sebep olmaya başladı.
FED ve FOMC (Fed Açık Piyasa Komitesi) Toplantısı (11 Aralık)
Birçok ülkenin merkez bankalarının aksine FED, yurtiçinden gelen sinyallerden çok küresel riskleri göz önüne alarak kararlar verdiği bir dönemden geçiyor. ABD-Çin ticaret savaşları, yavaşlayan küresel ekonomi gibi dış etkenlerin 10 yıldan uzun süredir büyüyen fakat momentumunu kaybetmeye başlayan ABD ekonomisini de vurabileceği endişesi FED’e üç defa üst üste faiz indirtmişti. Yurtiçinde ise enflasyonu %2 olan hedefine ulaştırma konusunda ısrarını sürdüren FED, enflasyon oranının %1.8’e yükselmesi ve imalat PMI’ının yükseliş trendine girmesiyle moral buldu.

Faiz kararının açıklanacağı saatlerde enflasyon oranının da açıklanacak olması 11 Aralık tarihinin önemini hem ABD hem de küresel ekonomi için arttırıyor.
Enflasyonun yukarı yönlü hareketine devam edip etmeyeceğini görebilmek amacıyla FED başkanı Jerome Powell ve ekibinin faiz indirimleri hususunda frene basmaları bekleniyor ki bu gelişmekte olan ekonomiler için kötü bir haber olarak adlandırılabilir. Tabi tüm bunlar ticaret savaşında mühim bir gelişme olmaması durumunda geçerliliğini koruyor olacak zira ticaret savaşlarındaki önemli bir gelişme tüm perspektifin değişmesine sebep olabilir.
Avrupa Merkez Bankası’nın Lagarde ile İlk Karar Toplantısı (12 Aralık)
Mevduat faiz oranını -0.5’e çekmesinin ardından frene basan AMB, şimdilik parasal genişleme politikasıyla yoluna devam ediyor. Özellikle Brexit problemi ve ABD-Çin ticaret savaşı ile yavaşlayan ekonomisine ve enflasyon oranındaki uzun süreli düşüşe bir türlü çare bulamayan AMB önümüzdeki toplantıda çiçeği burnunda yeni başkan Christine Lagarde’nin 12 Aralık’ta gerçekleşecek olan toplantıda cesur bir hamle yapması beklenmiyor.
AMB’nin para politikaları hamlelerinin ekonomiye pek etki edememiş olması ve toplantının gerçekleşeceği gün İngiltere genel seçimlerinin gerçekleşecek olması gibi etkenler Legarde’nin ilk toplantısında arka planda kalmasına neden olacak.
Ve Tabi ki Brexit!
En son 31 Ocak 2020’ye ertelenen Brexit’i artık nihayete erdirmek isteyen Başbakan Boris Johnson’un talebiyle erken seçime giden İngiltere 12 Aralık’ta önemli bir seçim yapacak. Muhalif taraftaki rakibi Jeremy Corbyn ile çetin bir mücadeleye giren Boris Johnson eğer kazanabilir ve parlamentodaki koltuk sayısını arttırabilirse Ocak ayının son gününde Brexit’i anlaşmalı bir şekilde sonuçlandırabilir ve böylece hem İngiltere hem de Avrupa ekonomisi rahat bir nefes alır.
Anlaşmalı Brexit’e en çok sevinenlerden biri de AMB’nin yeni başkanı Christine Legarde olacaktır.
TCMB ve PPK Toplantısı (12 Aralık)
Son dönemde nispeten stabil ilerleyen kur, yukarı yönelen sanayi endeksleri, baz etkisinin büyük etkisiyle de olsa %8.55’e inen enflasyon ile geri dönüş sinyalleri veren ekonomi, düşüşe geçen CDS risk primi ve özellikle FED ve AMB’nin düşük faiz politikaları TCMB’nin son dönemde tabiri caizse ekmeğine yağ sürmüştü.
TCMB Başkanı Murat Uysal’ın üst üste ve büyük orandaki faiz indirim kararlarının ardından “önemli bölümünü önden yüklemeli bir şekilde kullanmayı tercih ettik” açıklaması hız keseceğinin işaretiydi.
Mevcut enflasyon ve gelecek yıl beklenen enflasyon oranlarının mevcut politika faizi oranı arasındaki mesafenin daralması ve kuru dengede tutabilme hedefi TCMB’nin faizleri indirme hususunda daha temkinli bir karar vermesine sebep olacaktır.

FED, önümüzdeki 20 gün boyunca ABD ile Çin arasındaki faz-1 görüşmelerini ve Trump’ın azil konusunu izlerken aynı zamanda 11 Aralık’taki enflasyon oranını merakla bekliyor olacak. Tüm bu gelişmeler FED’in faiz kararına ışık tutacak ki FED’in 11 Aralık’taki kararları, 12 Aralık’ta gerçekleşecek olan TCMB PPK toplantısındaki faiz kararına olumlu yada olumsuz da olsa muhakkak etki edecek.