ABD Dolar Endeksi Düşerken Türk Lirasının Yönü..

ABD’de başkanlık seçimlerine üç aydan az bir zaman kalmışken Donald Trump için işler hiç de yolunda gidiyor gibi gözükmüyor. Yayınlanan çeşitli anketlerde Demokratların adayı Joe Biden öne geçmiş gözükse de Trump’ın işleri yoluna sokabilmesi için hala yeterli sayılabilecek vakit var. Tüm teşviklere ve sağlanan rekor likiditeye rağmen reel ekonomisini henüz toparlayamayan ABD’de FED genişletici politikalarını son hızıyla sürdürüyor.

Jackson Hole Ekonomik Politika Sempozyumu..

Geçtiğimiz gün Jackson Hole Ekonomik Sempozyumundaki konuşmasında uzun vadeli para politika stratejilerinde revizyona gittiklerini belirten FED Başkanı Jerome Powell enflasyon hedeflerini “ortalama” %2 olarak açıkladı. Kısacası, FED enflasyonun %2’yi aşması halinde sıkılaştırma politikaları konusunda acele etmeyecek ve politika faizlerini yükseltme noktasında ağırdan alacak. Covid-19 sonrası ekonominin ısınmasına olağan hedeflerinin ötesinde izin vereceklerini açıklayan FED aslında bu açıklamasıyla ABD ekonomisindeki ağır tahribatı gözler önüne seriyor.

ABD Dolar Endeksi Düşüşte..

Politika faizlerinin %0-0,25 aralığına çekildiği Mart ayının üçüncü haftasından bu yana %10’dan fazla değer kaybı yaşayan ABD dolar endeksi (DXY) FED başkanının dünkü açıklamasının ardından düşüşünü hızlandırdı.

DXY’de yaşanan bu sert düşüş birçok ülkenin parasal genişleme noktasında agresif davranması için önemli bir fırsat oluşturdu.

Örnek vermek gerekirse, DXY’nin %10 civarında düşüş yaşadığı aynı dönemde ABD doları Kazakistan tengesine karşı ~%9,7, Rus rublesine karşı ~%10, Çin yuanına karşı ~%4,4, Güney Afrika randına karşı ~%5 değer kaybetti. Bu sayede eli güçlenen birçok ülkenin merkez bankaları genişleyici para politikalarını uygularken cömert davrandı.

ABD Dolar Endeksi Düşerken Türk Lirasının Yönü..

Yine aynı dönemde birçok para birimine karşı değer kaybı yaşayan ABD doları Türk lirasına karşı %11’den fazla değer kazandı. Doların uzun zamandır ilk defa bu kadar kan kaybettiği bir dönemde USDTRY’nin tarihi rekorlarını tazelemekte olması dikkat çekiyor.

Son zamanlarda TCMB net döviz rezervlerinin yeterliliği sorgulanırken, CDS risk primi de gelişmekte olan ekonomilere oranla yüksek seviyelerde bulunuyor. Jeopolitik gerilimler, kur ve dolayısıyla ülke ekonomisi üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.

Uzun zamandır agresif bir şekilde politika faizlerini aşağıya çeken TCMB salgın sonrası bu tutumundan geri adım atmak zorunda kaldı. Hatta geçtiğimiz günlerde politika faizini yükseltmese de ortalama fonlama faizlerini yükselterek parasal sıkılaştırma noktasında adımlar attı.

Kısa vadeli hedefler nedeniyle bir gün sıkılaştırma politikaları uygulanırken ertesi gün gevşeme politikaları uygulanabiliyor. Bu durumun sürekli tekrarlanması da haliyle paritedeki volatiliteyi, bir başka deyişle Türk lirasındaki kırılganlığı artırıyor.

Yıllardan bu yana artarak dış ticaret açığı veren, cari dengede sıklıkla sıkıntı yaşayan ve serbest piyasa ekonomisi felsefesi ile işleyen bir ekonomide kurun yükseldiğini görüyor olmak tabi ki şaşırtıcı olmaz. Fakat kuru durdurabilmek yada öncelikli olarak şoklardan koruyabilmek için ekonomi sosyal bilimine uygun para politikalarının kararlı bir şekilde sonuç alınana dek uygulanması gerekiyor. Bunu başarabilirsek, ithal girdilerin %50’lerin altına çekildiği, katma değerli, yerli ve milli ürünlerimizi çeşitlendirmeye ve sonrasında ihraç etmeye odaklanabiliriz. İşte o zaman biz de Çin gibi rekabetçi kur olmanın gerçek avantajını yaşayabiliriz. Şu an için kurdaki yükseliş maliyet enflasyonuna yol açacaktır.

Eğer beğendiyseniz, lütfen paylaşınız...

Mehmet Cihat Altay

2 thoughts on “ABD Dolar Endeksi Düşerken Türk Lirasının Yönü..

  1. Hocam çok güzel analizleriniz için teşekkür ederim,bu arada Türkiye olarak ihracat ta yüksek kur avantajından faydalanip ihracatimizi artirarak istihdamida artırabiliriz özellikle COVID 19 dolayisla PPE(Personal Protect Equipment)urunleri buyuk firsat (maske gibi)Cin ile ihracatcilarimizin bu konuda rekabet edebilmesi için Devletin hibe olayini kaldırması lazım yani 1 ad. Ihrac edecesen devlete 1 tane bağış la olmaz dunya ile ihracatcimiz bu sekilde rekabet edemez.

    1. Merhaba, değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Belirtmiş olduğunuz şekilde ilgili kurumların ihracatı kalkındırmak için çeşitli teşviklerle daha çok destek olması gerekiyor. Böylece dış ticaret açığının sürekli yükselişine dur diyebilir, döviz girişini artırabiliriz. Bunu başarabilirsek, orta-uzun vadede enflasyon, faiz, işssizlik vb. gibi birçok başlıkta sorunların azalmasına şahit olabiliriz.

      Saygılarımla.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir