ABD-Çin Ticaret Arbedesi 2!

Dünkü makalemizde de detaylı bir şekilde incelediğimiz ABD-Çin ticaret müzakerelerinde geçen hafta itibariyle sıkıntılı bir döneme girildiğinden bahsetmiştik. Nitekim bugün uluslararası medya kuruluşlarında kaynağı gizli tutulan söylentiler sıkıntının gitgide büyüdüğünü gözler önüne seriyor.

Geçtiğimiz hafta karşılıklı restleşmeler sonucunda iki ülke de birbirlerinin ürünlerine vergi tarifesi uyguladılar. Görüşmeleri bir anda faydasız kılan bu hamleler küresel piyasaları negatif yönde etkilerken bir de üstüne yeni ve etkili spekülasyonların ortaya çıkmasına da yol açmış oldular.

ABD-Çin ve Huawei..

Kaynağı belirtilmeyen o önemli konulara geçmeden önce Huawei’deki son durumu belirtmekte fayda görüyoruz. 5G teknolojisinde en önde yer alan Huawei Amerika’yı tam anlamıyla endişelendirmiş durumda. Önce İran ambargosunu deldiği iddiası ile Huawei’nin CFO’sunu (aynı zamanda Huawei kurucusunun kızı) Kanada’da gözaltına aldıran ABD, geçtiğimiz günlerde ise Huawei üretimi teknoloji ürünlerinin alımına yasak koydurarak adeta ABD sınırları içerisinde bir firmaya ambargo koydu. Huawei’yi devlet sırlarını çalabilmesi iddiası ile yasaklayan Trump Huawei’nin patronunu çok da kızdırabilmiş gözükmüyor, en azından açıklamalarından süzebildiğimiz kadarıyla!

Sonuçta özel bir teknoloji firması olan Huawei’nin üzerine bu kadar sert bir şekilde gidilmesinin ABD için belli sebepleri var. Huawei’nin patronu Ren Zhengfei’nin Çin ordusu eski subayı olması ve Çin devletinin misyoner bir firması olması iddiaları firmadan uzaklaşmaları için bir sebep olarak gösteriliyor. CIA geçtiğimiz aylarda Huawei ile ilgili hazırladığı raporunda Huawei’nin Çin Halk Cumhuriyet’inden mali destek aldığını ve aslında özel firma süsü verildiğini belirtmişti. Kısacası Huawei konusu son günlerde sıkıntıya giren ABD-Çin ticaret müzakerelerine sekte vuran bir başka başlık olarak göze çarpıyor.

Kaynağı Gizli Tutulan Haberler..

Konumuza yani bugün çıkan kaynağı belirtilmeyen o haberlere gelecek olursak haberlerin gerçek olması halinde işleri daha da sarpa saracak gibi gözüküyor.

Haberlerden ilkinde Çin’li üst düzey yetkililerin artık ABD ile görüşmenin bir anlamının olmadığını ve bu husustaki motivasyonlarını kaybettikleri belirtilmiş. Çin’li üst düzey yetkililerin ABD’nin çok sert tutumda olduğunu ve bunun antlaşma zeminini sarstığını ve eğer bir antlaşma olacaksa bu nokta da ABD’nin tutumunu değiştirmesi ve bazı başlıklarda tabiri caizse alttan almaları gerektiğini belirttikleri isimsiz kaynaklar tarafından söyleniyor. Bu noktada ABD’nin son dönemdeki tutumunu düşündüğümüzde Çin’in hevesli tavırları olmasa görüşmelerin 5 ay sürebilmesi mucize olurdu ki buradaki risk ise Çin’in de artık adeta reste rest yapma noktasına doğru yöneldiği söylentisi olarak görülebilir. Bu tür restleşmeler Çin, AB ve diğerleri kadar olmasa bile ABD dahil birçok ekonomiyi etkileyecek ve böylece gelişmekte olan ülkeleri yani aslında küresel ekonomiyi de negatif yönde sarsacaktır.

ABD Doları ve Çin Yuanı (USDCNH)

Son günlerde ticaret müzakerelerinin yerini gerilime bırakması ve Çin’den gelen olumsuz ekonomik verilerin etkisiyle Çin para birimi Yuan’ın ABD dolarına karşı sert değer kaybını görüyoruz. USDCNY (yurtdışı pazarında USDCNH) paritesi geçtiğimiz ay 6.69 dolaylarında yatay seyrederken bugün itibariyle 6.94’e ulaşarak psikolojik sınır olarak belirtilen 7’ye dayanmış durumda ki 2008 küresel krizinden bu yana USDCNY’nin 7 olmadığını belirtelim.

USDCNH

Her nekadar USDCNY’nin yükselmesi yani Yuan’ın ABD dolarına karşı değer kaybı ABD’nin Çin ürünlerine koyduğu vergi yükünü bir anlamda hafifletecek olsa da götürüleri çok daha fazla olacaktır. Değeri düşmüş Yuan’ın ithalat kabiliyeti körelecek, içeride enflasyona sebep olacak, ve daha da önemlisi Yuan para birimi olarak küresel piyasada güvenilirliğini yitirecektir ve sıcak para yurtdışına çıkabilir. Bu nedenleri göz önünde bulundurarak ikinci kaynağı belirtilmeyen haberde ise Çin Halk Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın USDCNY’nin psikolojik sınır olan 7’ye yükselmesine engel olacağını söylediğini belirtti.

Tüm bu karmaşanın ve toz bulutunun ardında Haziran sonunda Japonya’da gerçekleşecek olan G20 zirvesindeki muhtemel Trump-Xi görüşmesi umut vaadeden yegane ihtimal olarak gözüküyor. Piyasalar merakla Haziran sonunu beklerken en azından o zamana kadar müzakerelerin daha da karışmamasını ümit ediyorlar.

Eğer beğendiyseniz, lütfen paylaşınız...

Mehmet Cihat Altay

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir